yasa

kural kural kural.. al sana kural; noktadan sonra büyük harfle başlamak yasak.
bu sitede kanun da benim devlet de !

21 Mayıs 2011 Cumartesi

yıllar sonra odamı topladım

kıytırık dersane teksirleri, okuldan verilen  kıytırık teksirler, denemeler, ilkokuldan kalma defterler, ortaokuldan kalan defterler derken 7 poşet çöp çıktı.
[eheuhe.. tamam poşet sayısını birazcık azaltmış olabilirim.]
 &&&

 ortaokuldan beri hep şu salak esprilere maruz kalmışımdır.
-oo hayırdır kemalcim odada  güreş mi tutuyorsun?
-buraya atom bombası mı düştü ? [ardından da bir kahkaha atarlar aman ne komik.]
-amerika ırağa girecem derken bu odaya mı girdi yoksa ?  
&&&

neyse canım, konuya dönelim en son ne zaman odamı topladığımı hatırlamıyordum, aylardır evden gelen baskılar üzerine işe giriştim.
odayı toplamak toplamda 5-6 saatten fazlamı çaldı.
anam odanın temiz halini gördükten sonra nerdeyse ağlayacaktı :))
-bravo, aynı genç kızlar gibi [!] özenerek temizlemişsin, hep böyle kalsın.
şimdi  ben bu söze kızayım mı güleyim mi !

halbuki odam dağınıkken de herşeyi nereye attığımı bildiğim için eşyalarım kaybolmuyordu yada ortalıkta bir sürü şey varken karanlıta bile yere düşmüyorum, ayağıma da bişey batmıyordu.

*resimdeki benim odam değil, dağınıktır ama pis değildir benimkisi !

15 Mayıs 2011 Pazar

elveda müthiş okul hayatı!

kurtuluyorum saatlerce süren derslerden.
kurtuluyorum "ulan hadi zil çalsa da dersten çıksak" tarzı iç konuşmalarımdan.
kurtuluyorum tenefüse 5 dakika kala o geçmeyen saniyelerden.
       halbuki aynı saniyeler, eğlenceli bir şey yapınca ne kadar çabuk geçiyorlar;
       değil mi ?
beyin yıkamalar, faşist görüşler, kapi-koyun sümük beyinliler..

aslında her ne kadar ileriki hayatımda da,
        fabrika çıkışlı insanlarla muhatap olacaksam da,
        belki de,
        bazılarıyla bir ilişki kuracaksam,
        da;
daha özgür,
daha verimli,
bir hayat bekliyor karşımda..

7 Mayıs 2011 Cumartesi

körler nasıl rüya görür ki ?

aklıma bir süre önce bu soru takılmıştı, daha önce renkleri, cisimleri hiç görmemiş olan birinin rüyaları nasıl olur ki? gogıl amcadan araştırdım buldum.

Bütün insanlar rüya görür. Yani doğuştan görme özürlüler de rüya görür. Bildiğimiz gibi görme yeteneğini kaybeden bir insanın zaman içinde diğer duyuları oldukça gelişir, hatta kimi uzmanlar tarafından “süper duyu” olarak adlandırılırlar. Görme özürlü insanlar günlük
yaşamda bu duyularla algıladıkları şeyler sayesinde rüyalarında koku, ses, dokunma gibi hislerin ağırlıkta olduğu deneyimler yaşarlar. Fakat görme özürlü insanların gördükleri rüyalar “görsel” öğeler içermeyebilir. Bu da onların ne zaman kör olduklarıyla yakından ilintilidir. Eğer bir kimse görme duyusunu 5 yaşından önce kaybetmişse (doğuştan görme özürlülük de buna dahil), bu kişinin rüyalarında görsel öğeler bulunmaz. Tabi bu konuda çok az sayıda istisnalara rastlanmış. 1928 yılında Hollanda’da yayınlanan bir raporda, görme duyusunu 5 yaşından önce kaybetmiş 6 ilkokul öğrencisinin rüyalarında çok az da olsa görsel öğeler bulunduğu belirtilmiş. Ama bir insan doğuştan görme özürlüyse rüyaları kesinlikle görsellik içermiyor. Görme duysunu kaybettiğinde 5-7 yaşları arasında olan bir kişinin rüyalarında görsellik olabilir de olmayabilir de. 7 yaşından sonra görme duyusunu kaybeden bir insan ise ne kadar uzun süre ve ne kadar çok şey gördüğüyle orantılı olarak rüyasında görüntülere rastlayabilir.

3 Mayıs 2011 Salı

bumbambam hababam

şimdi yeşil sermayenin kanalı kanal 7de hababam sınıfı uyanıyor'u izleyurum.
senelerdir bir hata farkederim, bu filimin ilk bölümlerinde "ahmet" karakteri var, ortalarında ortadan kayboluyor ve sonunda birden ortaya çıkıyor o unutulmaz repliği ile..

-nasıl da şaşıracak çarıklılar. hehehe
-bana bak çarıklı sensin!!
-bana mı dedin?
-evet sana, sana, sana. hepinize be!!

rezil, iğrenç yaratıklar. hiç mi insanlık yok sizde?  nedir bunlar ha nedir ? nasıl gönderirsiniz bu pislikleri o tertemiz insanlara.onlar kalem silgi istiyor defter istiyor. onlara yardım edeceğinize onlarla dalga geçiyor, küçük göruyorsunuz. hiçbir işe yaramayan, asalak gibi yaşayan sizlerden nefret ediyorum.eğer anlayacağınızı bilsem yüzünüze tükürmek isterdim, siz ondan da anlamazsınız..."

sonradan öğretmen olmuştu bu ahmet abimiz. tabiki bir senaryo bu. öğretmenlere bir bakıyorum da, geçmişte de şimdi de böyle  biri yok. [sadece öğretmen kimliğine yıkmak doğru olmaz, insanlığın ortak hali bu.] şimdi herkes hemen şehre atanmak ister.